Her gün, milyonlarca insan, uçak biletinden hayvanat bahçesi çalışma saatlerine kadar her türlü konuda İnternet’te arama yapıyor. Bu da, işletmelerin potansiyel müşterilerin önüne çıkmak için milyonlarca fırsata sahip olduğu anlamına geliyor.
Diyelim ki küçük bir çiftliğiniz var ve ürettiklerinizi İnternet’te satarak büyümek istiyorsunuz. SEO , arama motorlarının, sunduğunuz ürünleri daha iyi anlamasına yardımcı olur. Bu, bir kimse, örneğin olgun domatesler gibi işletmenizle ilgili kelimeler kullanarak arama yaptığında sizin sonuçlarda görünme olasılığınızın daha fazla olması anlamına gelir.
Bir arama motorunda sonuçlar görüntülediğinde bunlardan bazıları ücretli reklamlardır. Geri kalanlar arama motorlarının arama kutusuna girilen kelimeyle en alakalı olduğuna inandığı para ödenmemiş olan sonuçlardır. Bunlara “organik sonuçlar” denir.
İşte asıl mesele bu. Arama, kullanımı kolay bir şey ve her gün birçok insan bunu kullanıyor. Fakat işin mutfağında olanlar sürekli değişiyor. Web sitenizi İnternet’te etkili şekilde tanıtmak için arama motorlarının en çok önem verdiği şeyleri takip etmeli ve web sitenizin bunu onlara verdiğinden emin olmalısınız.
Web sitenizin bu sonuçlarda nerede göründüğü, sitenizde kullandığınız (örneğin taze çiftlik ürünleri) gibi kelimelerin yanı sıra web sitenize kaç sayfanın bağlantı verdiği gibi diğer unsurlardan etkilenir.
Bunlar size karmaşık mı geldi? Şuna ne dersiniz: arama motorunu bir çöpçatana benzetebiliriz. Hedef nedir? Arayan kişi için İnternet’te aradığı şey tam olarak neyse onu bulmak.
Ziyaretçileri sitenize çekiyor ama satış yapamıyor musunuz? Muhtemelen daha güçlü harekete geçirici mesajlara ihtiyacınız var.Müşterilerinizle konuşun. Sitenizde hangi içeriklerin eksik olduğuna, hangi özelliklerin gerektiğine veya aranılan ürünlere dair en iyi görüşler müşterilerinkidir. Müşterilerinizin ürünlerinizi tarif etme şekli bile bir anahtar kelime türü olabilir, arama yapmak için de aynı terimi kullanma olasılıkları yüksektir.
Kullanıcıların ürünlerinizle alakalı olarak en sık aradıkları terimleri eklemek istersiniz. Fakat çok aranan terimler kullanarak işletmenizi farklı kılmanın zor olabileceğini unutmayın.
Bu da bizi dikkate almamız gereken bir diğer noktaya getiriyor: Rekabet. Büyük ve köklü bir web siteniz varsa, meyve ve sebze gibi yüksek hacimli ve rekabet gücü fazla olan anahtar kelimelerin arama motoru sonuçlarında görünebilir.
Ancak yeni kurulan siteler de büyük fırsatlara sahip: yeni başlıyorsanız, rekabet gücü daha düşük olan anahtar kelimeler bulmaya çalışın.
Az sayıda anahtar kelime yüksek arama hacmine sahiptir. Ancak arama hacmi düşük olan çok sayıda anahtar kelime vardır.
Buna SEO ‘da “anahtar kelime genişlemesi” diyoruz.
Seçtiğiniz anahtar kelimeler, sunduğunuz ürün ve hizmetlerle yakından eşleşmelidir. Çilek arayan bir kullanıcı web sitenize gelip sadece ahududu sattığınızı görürse sitenizden hemen çıkar.
Seçtiğiniz anahtar kelimelerin, arama yapan kullanıcıların amaçlarına uygun olduğundan emin olun.
Sonuçlarınızı düzenli olarak gözden geçirin ve odağınızı yardım gerektiren alanlara yöneltin.
İşte bir SEO’nun çalışma mantığı bu yöndedir.