Web 1.0’dan Web 2.0’a İçerik Üretimi Nasıl Dönüştü?

web 1.0’dan web 2.0’a içerik üretimi nasıl dönüştü?

Açılımı “world wide web” olan “www” kodu, web’in tanımlayıcısıdır ve web tarayıcısında web sayfalarını görüntüleyerek internet üzerinden bilgiye erişmenin bir yoludur. Web sayfaları metin, grafik, ses veya video içerebilir.

21. yüzyılın başlangıcı, internetin gelişiminde bir atılımdı. Yeni yüzyıl dünya çapında web içeriğine tamamen yeni bir bakış getirdi. Öncesinde internet tek taraflı olarak işliyordu ve web 1.0 olarak adlandırılıyordu. Diğer bir deyişle, bu terim, kullanıcının internet sitelerinin içeriğine herhangi bir katkısının olmaması olarak tanımlanabilir.

Web’de içerik üretimi ve yönetimi 1990’lı yıllarda konuşulmaya başlanmıştır. İnternetin ilk döneminde (Web 1.0) içeriği sadece web sitesi sahipleri üretebilirken, sonrasında (Web 2.0) kullanıcılar da web siteleri üzerinden içerik üretebilir hale gelmiştir. İnternetin geniş kitlelere ulaşmasını sağlayan tarayıcı gelişimi web 1.0, web 2.0 ve web 3.0 süreçleri olarak sınıflandırılmaktadır. Bu süreçlerden ilki olan web 1.0 daha statik (durağan) bir yapıya sahipken, Web 2.0 daha dinamik (etkileşimli) bir yapıya sahiptir.

Web 2.0, kullanıcı tarafından oluşturulan içeriği, katılımcı kültürü ve birlikte çalışabilirliği vurgulayan World Wide Web’in gelişimini ifade etmek için kullanılır. Terim, 1999 yılında Darcy DiNucci tarafından ortaya atılmış ve birkaç yıl sonra Tim O’Reilly ve Dale Dougherty tarafından 2004 sonlarında O’Reilly Media Web 2.0 Konferansı’nda popüler hale getirilmiştir. Web 2.0, herhangi bir teknik spesifikasyona yapılan bir güncellemeye değil, web sayfalarının tasarlanma ve kullanım şeklindeki değişikliklere atıfta bulunmaktadır.Bir web 2.0 sitesi, kullanıcıların bir sosyal medya diyaloğunda birbirleriyle etkileşimde bulunmalarına ve kullanıcılarla oluşturulmuş içeriğin yaratıcıları olarak sanal bir toplulukta etkileşimde bulunmalarına izin verebilir. Web 2.0 sitelerinin örnekleri arasında sosyal ağ siteleri (örneğin Facebook), bloglar, wiki’ler, folksonomiler (web sitelerinde ve bağlantılarda “etiketleme” anahtar sözcükleri), web uygulamaları (“applications”) bulunur. 8 Web 2.0’ı web 1.0’dan ayıran özellikler şunlardır:

 

web 2.0

 

  • Çevrimiçi teknolojilerin yardımıyla bilgi yaratmada birlikte çalışma imkanı. Bu fikir user generated content (kullanıcı tarafından oluşturulan içerik) tanımını ortaya çıkarmıştır. Bu terim sonraki bölümde detaylı olarak incelenecektir.
  • Topluluk katılımcılarının sağladığı toplu bilgilerin veya katkının yeniden kullanımı. Bu fikir kitle kaynaklarının bilgeliği tanımını ortaya çıkarmıştır. Bu fikrin bir örneği Folksonomy yani web sitelerindeki resimlerin veya videoların toplu olarak etiketlenmesidir.
  • Kullanıcılardan dolaylı olarak toplanan ve yeni yollarla toplanabilen verilerin büyüklüğü. Örneğin, Placopedia web sitesi, Wikipedia makalelerini Google Haritalar’daki yerlerle birlikte görmeyi olanaklı hale getirir.
  • Daha fazla kullanıcı katıldığı için bir sistemin kullanışlılığında artışa etki
    eden ağ etkisi. Örneğin bir sınıfa bir öğrenci katıldığında, yalnızca o öğrenci bireysel olarak fayda görmez, aynı zamanda mevcut öğrenciler de yeni üye ile etkileşime girebildikleri için dolaylı olarak fayda sağlarlar.
  • Açık yazılım kullanımı ve verilerin ücretsiz kullanımı. Örneğin, Audacity sesleri kaydetmek ve düzenlemek için ücretsiz açık kaynaklı bir yazılımdır. İnternetteki kaynakların artmasıyla birlikte bu şekilde içeriklerin sayısı giderek artmıştır ve web’i çok daha güçlü bir hale getirmiştir.

 

 

Etiketler: , , , , , , ,